Ulus olarak büyük bir zafere ulaştırdığımız Kurtuluş Savaşımızı, yeni güçlü bir devletle ve Cumhuriyet yönetimi ile taçlandırışımızın 100. yıldönümü, Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.

Büyük zaferi sürekli hale getirmek isteyen ve hedefi, en baştan tam bağımsızlık ve de muasır medeniyetler seviyesini aşma olarak belirleyen Mustafa Kemal Atatürk, bu hedefe ancak ve ancak cumhuriyet ve demokrasi ile varılabileceğini görmüştür. Cumhuriyetimizi, tıpkı kuruluşundaki temel mantıkta olduğu gibi, tam bağımsız, güçlü ve demokrasi içinde yaşayan bir dünya devleti olarak sürekli kılmak için bugün hepimize büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir.

Bu nedenle büyük bir imparatorluktan Cumhuriyet’e doğru giden yolu çok iyi bilmek, anlamak, kavramak ve her zaman hatırlamak, her daim canlı tutmak zorundayız. Çünkü bu süreç yüce devletimizin bekası ve ulusun geleceği, huzur ve refahı açısından çok önemli bir kılavuzdur. Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde ve önderliğinde büyük Türk Milleti'nin kanı, canı ve büyük emekleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin, tüm varlık ve değerleriyle sonsuza değin yaşatılması küçük büyük yaşlı genç her Türk vatandaşının vazgeçilmez ortak sorumluluğu olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletler arası bağı güçlü, dışa dönük, ekonomik gelişmesini ve kalkınmasını tam anlamıyla gerçekleştirmiş, büyük ve lider bir ülke olarak istenilen hedeflere koşması ve ulaşması hepimizin kuşkusuz ki en büyük hedefidir. İnanıyoruz ki bu duygular var oldukça bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında, dünyanın en güçlü ve lider ülkeleri arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de yer alması beklenen bir gelişme ve ulaşılmış bir hedef olacaktır. Bunun için hepimiz var güzümüzle çalışmalıyız.

Cumhuriyetin 100. yılının yüz yıllara, bin yıllara ve hatta kıyamete kadar bugünkü sevgi ve coşku ile taşınması ve sahip çıkılması temennisi ile…

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN